Sendika, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı birbirini tamamlayan, demokratik haklardır. Bir toplu iş uyuşmazlığında, grev kararı alınmasından sonra Bakanlar Kurulu, grev kararını milli güvenlik gerekçesiyle ertelemiştir. Grevin ertelenmesinden sonra tüm işçiler, onbir süreyle günde 20-25 dakika iş yavaşlatma eylemi yapmışlar ve işveren, iş yavaşlatma eylemine katılan otuz işçinin iş sözleşmesini feshetmiştir. Anayasa Mahkemesi, işçinin iş sözleşmesinin feshine ilişkin kararından önce karara konu olan grevin ertelenmesini Anayasa’ya aykırı bulmuştur. Anayasa Mahkemesi, iş sözleşmesi feshedilen işçinin, Anayasa m.51 ile güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Başvurucunun katıldığı eylemin, toplu iş sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıkların dile getirilmesi amacına yönelik, kısa süreli ve barışçıl olması dikkate alınarak eylem sendika hakkı kapsamında değerlendirilmiştir. Toplu eylem hakkı, uluslararası literatürde barışçıl, ölçülü olması ve son çare olarak uygulanması durumunda grevi de içine alan bir üst kavram olarak kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin iş sözleşmesi sona erdirilen işçinin sendika hakkının ihlaline ilişkin kararı, uluslararası belgelerin yorum değişikliği ve buna bağlı verilen yargı kararlarıyla uyumlu olup, Anayasa’dan doğan yükümlülüğü kapsamında isabetli bir karardır. Çalışmada, literatür taraması yöntemiyle grev ertelemesi döneminde işçilerin yaptıkları iş yavaşlatma eyleminin hukuki niteliğinin ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Trade unions, collective bargaining, and the right to strike are complementary democratic rights. In a collective labor dispute, after a strike decision was taken, the Council of Ministers postponed the strike decision on the grounds of national security. After the strike was postponed, all workers organized a work slowdown of 20-25 minutes a day for eleven days, and the employer terminated the employment contracts of thirty workers who participated in the work slowdown. The Constitutional Court found the postponement of the strike, which was the subject of the decision before the decision to terminate the employee’s employment contract, unconstitutional. The Constitutional Court ruled that the right to unionization guaranteed by Article 51 of the Constitution was violated. Considering that the action in which the applicant participated was aimed at expressing disputes regarding the collective labor agreement, short-term and peaceful, the action was evaluated within the scope of the right to unionize. In the international literature, the right to collective action is accepted as a higher concept that includes strikes if they are peaceful, proportionate, and applied as a last resort. The Constitutional Court’s decision regarding violating the right to unionization of the worker whose employment contract was terminated is in line with the change of interpretation of international documents and the related judicial decisions. It is an accurate decision within the scope of its obligation arising from the Constitution. This study aims to reveal the legal nature of the work slowdown action carried out by the workers during the strike postponement period through a literature review.