İşçinin Ulaşılamama Hakkı

Author :  

Year-Number: 2024-ALİ NAZIM SÖZER'E ARMAĞAN - ÖZEL SAYI
Yayımlanma Tarihi: 2024-04-30 09:36:15.0
Language : Türkçe
Konu : İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Number of pages: 1
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Teknolojinin gelişimiyle birlikte işverenin işçiye mesaj, arama veya bir e-posta yoluyla anında ulaşması çok daha kolay hale gelmiş, çalışma saatleri ile dinlenme süreleri arasındaki sınır belirsizleşmiştir. Tarafların kararlaştırmış oldukları çalışma süreleri bittikten sonra işçiye işveren tarafından bu şekilde ulaşılması ve ufak ya da büyük çeşitli işleri tamamlaması, e-posta veya mesajlara cevap vermesi ve buna benzer yollarla çalışmaya devam etmesinin beklenmesi olağan bir hal almıştır. Bu durum özellikle pandemi döneminde uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla görünür hale gelmiş olup pandemi sonrası süreçte de yalnızca uzaktan çalışmayla sınırlı kalmamak üzere çalışma hayatındaki varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bu kapsamda ulaşılamama hakkı, işçinin çalışma süreleri dışında rahatsız edilmeme ve dinlenme hakkına sahip olmasını ifade eder. Zira bu durum özellikle iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması bakımından önemlidir. Dinlenme hakkını uygun şekilde kullanamayan ve sürekli şekilde çalışan bir işçi, çeşitli fiziksel ve zihinsel tehlikelere açık hale gelmektedir. Günümüzde bu kadar yaygın hale gelen bu uygulama karşısında kanunda herhangi bir hüküm bulunmamakta, ayrıca kavrama yargı kararlarında da rastlanmamaktadır. Bu nedenle, tespitinin zorluğu da düşünüldüğünde, söz konusu kavrama ilişkin bir boşluk olduğu göze çarpmakta olup kavramın incelenmesi gerekli görülmüştür.

Keywords

Abstract

With the development of technology, it has become much easier for employers to reach employees instantly through text, calls, or email, blurring the boundary between working hours and rest periods. It has become common for employers to contact employees after agreed-upon working hours have ended, expecting them to complete various tasks, respond to emails or messages, and continue working through similar means. This situation has become particularly evident with the widespread use of remote working during the pandemic period, and it has persisted in working life, extending beyond remote work in the post-pandemic period. In this context, the "right to disconnect" refers to the worker's right not to be disturbed and to have the freedom to rest outside of working hours. This is especially important for ensuring the occupational health and safety of workers. A worker who cannot properly exercise their right to rest and is constantly working becomes vulnerable to various physical and mental dangers. Currently, there is no provision in the law addressing this widespread practice, and the concept is not reflected in judicial decisions. Therefore, considering the challenge of identifying and regulating it, there is a gap regarding this concept, necessitating further examination.

Keywords